Bir Sharon Tate öyküsü

Bir Sharon Tate öyküsü

31.08.2019 tarihinde Quentin Tarantino'nun son filmi Hollywood'da bir zamanlar, Charles Manson klanı tarafından vahşice öldürülen aktris Sharon Tate, onu merkeze koyar. Aynı güç şokunun ölümünden bu yana 50 yıl geçti. Bu sadece bir cinayet değil, aynı zamanda Hollywood seçkinlerinin hikayesi, yırtılma hevesleri, hippilerin emelleri, hippilerin ve katillerin zamanları.

Öğlen saatlerinde, beyaz konaklar, el değmemiş havuzlar, palmiye ağaçlarının uzun gölgeleri, sıcak California güneşinde ısındığında, Sharon Tate son öğle yemeğini arkadaşlarıyla evinin bahçesinde yemiş. 26 yaşındayken kırılgandı ve 8 buçuk aylık bebeğini ne kadar süre beklediğini, karnında beyaz güller arasında dolaşıp durduğunu anlattı.

Birkaç saat önce, o sırada Londra’da bulunan karısı, yönetmen Roman Polanski ile telefonla kavga etti. On gün sonra kocası için bir doğum günü partisi planlıyordu, ancak Roman gezisini her zamanki gibi uzatmıştı. Doğurmak için karısı, yalnız çıkamadığı yalnızlık duygusuyla, küçük bebeklerinin her şeyi çözeceğine inanıyordu.

Eski nişanlısı Jay Sebring, Polanski’nin kokain düşkünlüğüyle ünlü yazar arkadaşı Wojciech Frykowski ve onun kahvesi hanedanı vârisi sevgilisi

Manson cinayetlerini anlattığı kitabı ‘Helter Skelter’da Vincent Bugliosi’nin dediğine göre,“ Komşu evlerdeki kokteyl bardaklarında buzların şıkırtısını duyacak kadar sessiz bir geceydi ”. Frykowskişte uyuyakaldı, diğerleri odalarına çekildi.

Ertesi sabah, 9 Ağustos 1969, saat 11.00’de, Cielo Drive’daki ev, tarihin en dehşet verici cinayetlerinden birini sahne olacaktı.

Susan Atkins, Patricia Krenwinkel, Linda Kasabian ve Charles “Tex” Watson çitlere tırmandı ve Charles Manson'un “Aile katranı” adını verdiği eve girdi. Kasabian kapıyı korurken, Watson koltukta uyuyan Frykowski'ye saldırdı. “Sen kimsin?” Diye cevapladı “Şeytan benim, şeytanın işini görmeye geldim.”

 

 

Bu gönderiyi paylaş